Günlerdir kamuoyunun gündeminde ODTÜ'de iki kızın başörtülü kızları okuldan kovma girişimi var. Olayın yaşandığı gün medyanın tüm organlarında adeta boy gösterdiği bu görüntüler, muhafazakar kesim tarafından şiddetle eleştirildi.
16-17 yaşlarında 2 kızın bu tavrına karşılık tüm devlet erkanı da tepki mesajları verdi. En tepeden başlayarak yazalım. Twitter'den yazılanlar hariç.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ODTÜ'de başörtülü öğrencilere yönelik sözlü taciz için "Türkiye'nin en seçkin üniversitelerinden birisidir ODTÜ. Bu tip davranışlar hem yakışmaz hem de kimsenin gücü yetmez" dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Toplumu yönlendiren öncü kuruluşların başında üniversiteler gelir. ODTÜ’de başörtülü kızlarımıza yönelik tacizi kınıyorum. Bilinmelidir ki; Türkiye içinde barındırdığı çoğulculuk ve hoşgörü ile lider ülke olma yolunda ilerlemeye devam edecektir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de sol her zaman ötekileştirmiştir. Şu anda da ne yazık ki ODTÜ'deki bu zihniyeti çok açık, net ortada görüyoruz ve bu ülkenin evlatlarına karşı burada böyle bir ötekileştirme gayreti kampanyası yürütülüyor. Tabii konuyla ilgili olarak öyle zannediyorum ki YÖK gereğini yapacaktır ve konuyla ilgili olarak bizler de gereğini yapacağız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Bu görüntüler çok iyi oldu’ diyecek birisini ben, bunu cevap olarak kullanacak birisini Türkiye’de artık tahmin etmiyorum. Bu barbarlık, çok yanlış bir şey” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Böylesi yobazlıklara, böylesi gerici, faşist anlayışlara, böylesi çirkefliklere, böylesi gayri insani yaklaşımlara kimsenin göz yumması mümkün değildir. Göz de yummamalıdır. O yüzden ben ODTÜ yönetiminin bu noktada bundan sonraki süreçlerde bir daha böylesi hadiselerin tekerrür etmemesi için tedbir alması gerektiğini düşünüyorum, alınan tedbirler belli ki yeterli değil, onun üzerinde yeni tedbirleri değerlendirmesi lazım."
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker:"Kalkıp üniversiteye kaydolmuş, gelmiş oraya, sınavı kazanmış başörütülü kardeşlerimize ne hakla buradan çıkın diyebilirsiniz. Siz kim oluyorsunuz. Bu zihniyetin temsilcilerine, bunların arkasındaki karanlık zihin yapısına milletimizin değerleri en güzel cevabı, en uygun zamanda en iyi şekilde verecek. Bundan hiç şüphemiz yok."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: “Bir an için ‘2013 yılında mıyız‘ diye sorduk. ’2013 yılında bunlar olur mu’ diye. Maalesef özgürlüğü, demokrasiyi içine sindiremeyenler, tepeden inmeci anlayışlar, ben merkezli yaklaşımlar, halen bazı mahviller tarafından devam ettirilmeye çalışılıyor” dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Öğrencilerin öğrenme, öğretim elamanlarının öğretme özgürlüğünü kısatlayan her türlü eylem, protesto ve işgal akademik özgürlüklerin ihlalidir. İfade özgürlüğü de mutlak değildir.ODTÜ'de yaşananlar da asla ve asla kabul edilemez ve hiçbir şekilde müsamaha gösterilemez. Bu manada Denetleme Kuruluna konunun her bakımdan soruşturulması talimatını verdim."
Daha da yazacaktım ama maalesef sayfamda bana ayrılan yeri daha fazla doldurmak istemedim. Bu kadar duyarlı yöneticilerimizin olduğundan habersizdik. Onların sosyal konularda böyle alakadar olduğunu görmek sevindirici demek isterdim ama gerçekten o sosyal olayla ilgili bir tepki mi bu yoksa 2014 yerel seçimlerine 7 ay gibi kısa bir süre kalmış olması ve hükumetin öncelikle Suriye politikaları, Açılım Süreci adı altında PKK'lıların siyasallaştırılması, Gezi Parkı olaylarındaki tutumu gibi birçok nedenden dolayı oylarının % 40'ın altına inmiş olmasından dolayı mı verilmiş tepki bunlar ?
Son 6 yılda öğretmen adaylarından 50'si (Tam elli mezun) intihar etti. Hayatının baharında geleceğimize yön verecek bu fidanları toprağa koyarken neredeydiniz ? Bu intiharlar hükumet üyelerinin ve yetklilerinin dikkatini nedense hiç çekmedi. Hiç bir TV kanalında duymadık bu haberleri. Çoğu haber sitesi haber yapmaya değer bile görmedi.
Şimdi çıkımış devletin tepeden aşağıya tüm yönetimindekiler iki kendini bilmez öğrencinin tavırları yüzünden saatlerce nutuk atıyor.
ODTÜ'de kendini bilmez iki kızın kayıt için gelen başörtülüleri dışarı çıkarmasından daha mı önemsiz 50 eğitimli öğretmen adayının ölmesi. Körü körüne, boşu boşuna canına kıyması ?
Bu başörtüsü konusunda takınılan tavrınıza bu yüzden inanmıyorum. Bir hükumet yetkilisi de çıkıp eğtim sisteminde öğretmenlerin gerçekten sorunları var dedi mi ? Başbakan Erdoğan ne demişti atamasını yapmadıkları öğretmenler için kendilerine devlette iş vermek için söz verilmediğini, mezunların kendilerine iş bulması gerektiğini söylemişti.
Başbakan Erdoğan atanan öğretmenler içinse, zam pazarlığıyla ilgili sonuç alamamalarının ardından memurlarla birlikte yaptıkları grevle ilgili olarak öğretmenlere yüklenmiş. Başbakan Erdoğan, öğretmenlerin az çalıştığını, bol tatil yaptığını ve diğer memurlardan daha fazla aldığını iddia etmişti. Maalesef odun yetiştirmeyle insan yetiştirmeyi aynı müvazenede gören bir Başbakanımız var.
Haydi bakalım atanmayan 300 bin öğretmen adayıyla ilgili de tepkinizi görelim. Var mısınız ? Gerçekten sosyal olaylarla alakadar mısınız, görmek istiyoruz.
Sabri Güneş / Eğitimci
