Manisa'nın Soma İlçesi, Yırca Köyü’nde köylünün tek geçim kaynağı cennet meyvesi zeytin yetiştirmek. Şifalı bir nimet olan zeytin kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de de geçiyor. Allah, Zeytin nimeti üzerine yemin ediyor.
Kolin Şirketi bir sabah erkenden kalkıyor ve 6 bin zeytin ağacını bir bir kesiyor. Yırca Köylüsü her ne kadar karşı çıksa da, özel güvenlik ekibi köylüyü yaka paça araçlara doldurup bir odaya kilitliyor. Bazı vatandaşlar darp ediliyor ve dövülüyor. Bunu yapan ne polis ne de devletin görevlileri. Ağacını kestirmek istemeyen vatandaşı döven Kolin denen bir özel şirketin paralı yabani askerleri.
6 bin zeytin ağacını kestikleri günün akşamında Danıştay kararı açıklanıyor. Şirketin aleyhine olan bu kararın sabahında neden böyle acele bir biçimde ağaçları kestikleri de ortaya çıktı. Danıştay kararını açıklanmadan önce öğrenen şirket, alelacele ağaçları kesiyor. Şimdi hem karar durduruldu hem de ağaçlar kesildi. Bir şirket neden iptal kararına rağmen, devleti de milleti de karşısına alarak böyle bir faaliyete girişir? Kime güveniyorlar? Burası dağ başı mı? Anayasa o şirkete işlemiyor mu? Bu cesareti nereden buluyorlar?
Allah o şirketin sahiplerini ve onlara göz yuman devletin içine yuvalanmış şahısları Kahhar ismiyle kahreylesin.
Bu arada Kolin Şirketi kime ait diye şöyle bir araştırdım. Naci Koloğlu'na ait olan Kolin Şirketi devletten aldığı milyar dolarlık ihalelerle biliniyor. En gözde ihalesi olan İstanbul'a 3. havalimanı ihalesini, Cengiz-Kolin-Limak-Kalyon-Mapa OGG (Ortak Girişim Grubu) kazanmıştı. Bu ihale Türkiye'de girilen en büyük meblağlı ihale olma özelliğini gösteriyor.
Sanırım neye güvenerek köylünün zeytinlerini kestiklerini anladınız.
