Ülkenin geldiği durumu bu atasözü fazlasıyla açıklıyor aslında. Seçimler yakın. Kim kimi nakavt edecek? Seçim öncesinde vekillerden tutun da, bakanlar ve özellikle de Başbakan seviyeyi indirdi de indirdi.
Karşısında kendisinden yaşça büyük Ekmeleddin İhsanoğlu'nu sanki çocuk azarlar gibi azarlayan bir Başbakan'a sahibiz. Siyaset der geçeriz ancak Başbakan'ın dünkü konuşması gerçekten ayrıştırmanın danikası mahiyetindeydi.
Neymiş bu konuşma? Erdoğan diyor ki; Ben sünniyim, Kılıçdaroğlu alevi, Ekmeleddin Mısır'da doğmuş, İstiklal marşını bilmiyormuş. Yazıklar olacakmış Profluğuna. Ee başka neler söylemişti? Devlet Bahçeli ne anlardı evlat sevgisinden. Evlenmemişti, çocuğu yoktu. Baykal'ın yaptığı genel'di. Özel hayata girmiyordu. Milyon dolarları sömürenlerin telefonları dinlendiğinde "özel hayat" oluyor ve müdahale edildiği yönünde cemaatten tutun da karşı bloktan herkes suçlanıyor. Ergenekon'u, Balyozcusu, Faiz lobisi, İsrail uşakları..
Bir Başbakan düşünün ki, kendi görevinden başka herşeye burnunu sokan. İnsanın alevi doğmasını eleştiren, ya da Mısır'da doğmasını kabullenemeyen bir Başvekil.
Başbakan'ın eleştirdiği iki isim daha var. 1940'lı yıllarda İsmet İnönü'yü, 75-80'lerde de Ecevit'i eleştiriyor. Milletimiz de o eleştiriler geldiğinde Erdoğan'ı alkışlıyor. Millet bilmiyor da alkışlıyor.
Peki ya Erdoğan o zamanların neden sıkıntılı olduğunu bilmiyor mu? 1944-48 arasında 2.Dünya savaşı olduğunu ve dünyada zaten kıtlık olduğunu. İnönü'nün tüm baskılara rağmen aktif olarak savaşa girmediğini bilmiyor mu? Ülkede kıtlık olmasının nedeninin, askeri harcamalar yapılması ve savaş olma ihtimaline karşı teyakkuz olduğunu bilip de söylemeyen masum değildir bence.
1974 yılında Kıbrıs'a harekat düzenleyen Ecevit ve Erbakan'ın yaptığı bu doğru hamle sayesinde şu anda Kıbrıs'ta durum bu denli rahat. Kıbrıs'a girdik ama dünya ülkelerinin tümü bize ambargo uyguladı. Yağ, şeker, çay için kuyruğa girildi. Ekmekler karnelerle verildi.
O şartların oluşması gerekliydi ve iyi ki de yapmışlar. Allah onlara rahmet etsin.
Tüm dünya ülkeleri Kıbrıs Harekatı sebebiyle ize cephe alırken, tek bir isim bize askeri yardımda bulundu. bu isim Amerika'yı ve İngiltere'yi de karşısına aldı ve bize yardım etti. Sıkı durun o isim kim ? 2011 yılında katledilmesi için Nato adı altında gemi gönderdğimiz ve indirdiğimiz Muammer Kaddafi'den başkası değil. Bizim vefamız bu kadarmış işte. 1911'de Osmanlı'dan koparılan Trablusgarp, 100 yıl sonra Türklerin desteğiyle İtalyanlara altın tepside sunuldu. Konuyu dağıtmayayım.
Erdoğan geçmişten örnekler verince biraz tutarlı olmalı. Ben de daha dünden örnek vereyim. Ya da geçen yıldan örnek vereyim. İki baba. Evlatları ölüyor ve biri çuvala koyarak kilometrelerce karın üzerinde taşıyor, diğeri de ölen yavrusunu taksi tutarak memlekete götürüyor.
Erdoğan öyle seviyeyi düşürünce millette de seviye düşüyor. Bakın Hatay'da bir öğretmen 6 kız öğrencisiyle ilişkiye giriyor ve videoya kaydediyor. Sonra bu ortaya çıkınca da "Onların da rızası vardı" savunması yapıyor. Sadece bu bir örnek, insanların ne hale düştüğünü çok fazla örneklemek istemiyorum.
Ancak dediğim gibi atalarımız ne doğru söylemiş. Sözün bir bölümünü yukarıda söyledim ya..
Faik Arabacı - İzmir
