Önce kürsüye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. 9 ayrı soru sordu, ülkeyi yöneten Başbakan Ahmet Davutoğlu’na. İlk kez bir Başbakan’ın sorular karşısında bu denli aciz kaldığını gördüm. Hiçbir soru da geçiştirilecek türden sorular değildi. Kılıçdaroğlu’nu ilk kez taktir ettim. Ödevine çalışmış, gerçek bir muhalefet partisi liderini andırır olmuştu. 4 yıl gibi bir sürede, konuşmayı öğrenmiş, kendini ifade etmek için kağıda ya da promptere de ihtiyaç duymuyordu. Bütçe görüşmeleri konuşmasında sorduğu sorular, benim de Başbakan’a sormak istediğim sorulardı. Sanıyorum Türk halkının da cevabını merak ettiği sorulardı. O yüzden Kılıçdaroğlu benden bu konuşmasıyla ve sorduğu sorularla geçer not aldı.
Kılıçdaroğlu bir saati aşkın konuştu. İkinci lider MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ydi. 17 yıldır partisinin başında olan Devlet Bahçeli’nin konuşmaları sırasında TBMM’deki kendi partisine mensup vekillerin bile Bahçeli’yi dinlemediğini gördüm. Herkes aralarında konuşuyor, Bahçeli de önündeki kağıda yazdırdığı yazıları okumaya çalışıyordu. O kadar kötü bir profil çizdi ki gözümde, sanki söyleyecek tek bir sözü yok, aklında bir şey yok ve tüm konuşmalarında o kağıda mahkum olmuş. 17 yıldır genel başkanlık yapan bir insan bu kadar kötü bir görüntü çizebilir mi? Evet Bahçeli normalde de Promptere bağlı konuşuyor. Önünde prompter olmadığı zaman da bugün TBMM’de ortaya çıkan çirkin görüntüye mahal veriyor. Bahçeli bugünkü konuşmasıyla benden geçer not alamadı. 17 yıldır kendini geliştiremeyen Bahçeli’nin bundan sonra da halkın dili olacağını hiç düşünmüyorum.
Gelgelelim Başbakan Ahmet Davutoğlu’na. Başbakan’ı hiç dinleme gereği duymadım. Çünkü, Ak Parti’ye yakın isimlerin torpille KPSS’siz kamuya alındığı haberleri üzerine sorulan soruya verdiği cevap, benim gözümde Davutoğlu’nu bitirmiştir. Artık Davutoğlu’nun samimiyetine güvenim kalmadı bu açıklamasıyla. Açıklamada ne demişti Başbakanımız: “Kılıçdaroğlu SSK'da kaç kişiyi aldı? Kılıçdaroğlu Başbakan olsa binlerce akrabasını memur atardı” dedi. Yani “Kılıçdaroğlu torpil yaptırdıysa, biz de yaptırırız, ne varmış bunda?” demeye getirdi lafı.
Sayın Davutoğlu artık şunu iyi bilin. Bu ülkeyi size göre Kılıçdaroğlu yönetiyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre de İsmet İnönü ve 1999 yılındaki Ana-Sol-M koalisyon hükumeti yönetiyor olabilir. Ancak gerçekten artık şu uykudan uyanın. Bu ülkeyi 12 yıldır tek başına yöneten Ak Parti hükumetleridir. Lütfen uyanın.
