Ülkemizin gururu, Din İşlerinin Başkanı Sayın Mehmet Görmez’in israf yaptğını öne sürüp iftira ediyorlar. Sayın Başkanımızın kendisine Mercedes S500 marka Zırhlı otomobil aldığını ve ödemenin de diyanet Vakfı tarafından karşılandığı iftirasını attılar. Hem de camilerde toplanan parayı vermiş bu makam aracına Sayın Görmez. Ne kadar ödeme yapıldığını da uydurmuşlar. 1 milyon lira ödeme yapılmış Mercedes S500 için.
Çok kızdım, “Bu kadar da müfteri olunmaz canım” dedim. Sonunda Diyanet İşleri Başkanlığı bu haberleri yalanladı. Bugün de diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez açıkladı gerçeği. Görmez “1 milyon liraya zırhlı Mercedes makam aracı aldığımız külliyen yalan” dedi. Görmez şöyle devam etti: “Makam aracı için verilen rakam çok uçuk ve de yazılanlar iftira. İddia edilen rakamın 3’te 1’inden daha az ödedik o araç için. 322 milyarcık. Zırhlı araç alalım ediklerinde ‘Üzerimdeki cüppe ve kavuktan daha iyi zırh mı var’ yanıtını verdim” dedi.
Yani makam aracı için 322 milyarcık harcanış. Siz de bunu abartıyorsunuz canım. Eskisi yolda kalıyormuş, değiştirmişler işte. Öyle uçuk bir meblağ da ödememişler hani. Sadece 322 milyarcık. Sayı Görmez için çok ucuz bir araç ama neyse şimdilik idare ediyor.
Ebu Zer Gıfârî, Muaviye’nin lüks sarayına gelir ve Muaviye’ye “Bu sarayı halkın parası ile yaptırdıysan hırsızlıktır, haksızlıktır. Eğer bu sarayı kendi paranla yaptırdıysan israftır, haramdır” der.
Halk sefalet içinde yaşarken, dînî bir önderin bu kadar pervasız harcamalar yapması ne kadar doğrudur? Bu harcamalar hırsızlık mıdır yoksa israf mıdır? Ne fark eder ki. İkisi de haram değil mi?
Ziya Ün/ Bursa
