Mağdur insan mazlum insandır. Yani ona zulmetmiş biri vardır. bir insan hem mazlum hem de zalim olabilir mi? Tabi ki olamaz. Siz birilerini suç işlerken gördünüz ve o suçun gerektirdiği cezayı alması için el vermek yerine ceza vereceklere karşı durdunuz ve "O suç da işlese benden" benden olanları kimseye yedirmem manasına gelen bir açıklama yapıyorsunuz. Yani bu da şu anlama gelmez mi, Benden olsun da, her suçu işlesin. Onların kılına dokunamaz kimse.

 

Adana valisi, bir valiye yakışmayacak sözler ediyor ve arkasından "Yedirmeyiz" açıklamasını duyuyoruz. Mit müsteşarı hakkında savcılık soruşturma açıyor ve yine bizim zalim koruyucular set oluyor adaletin önüne, "Yedirmeyiz". 

 

Bu nasıl bir adalet anlayışıdır? Suçluyu, ya da sanığı korumak hangi adaletin kaidesi acaba? Bir kişi suç işlediyse, kim olursa olsun, adaletin terazisinde tartılmalıdır. Eğer suçu varsa da cezasını çekmelidir.

 

Dün sabahtan itibaren saygıdeğer bakanlarımızın mümtaz yavrularının ve ülkenin en zenginlerinin de aralarında bulunduğu isimler gözaltına alındı. Suçlama çok ağırdı. İhaleye fesat karıştırmak, Toki ihalelerinde yolsuzluk, Kentsel dönüşümde rüşvet gibi konularda suçlanmıştı gözaltına alınanlar. Gece yarısı Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in HSYK'yı topladığı haberi geçti. Bu da demek oluyor ki, Değerli Savcılarımıza bir gözdağı. Yazımı yazana kadar henüz savcılar görevden elçektirilmemişti. Ancak böyle bir beklenti var.

 

Suç işleyenleri korurken, "Yedirmeyiz" diyen bir iktidarın bakanlarının çocukları için de "Çocuklarımızı yedirmeyiz" demesini ve savcıyı görevden almasına şaşırmayız. Başbakan Erdoğan şu ana kadar böyle bir açıklama yapmamış olsa da, gün içinde "Bizi yıldıramazlar, başaramayacaklar, Sonuna kadar gideriz..." gibi cümleler kurmuş. Bu da demek oluyor ki Başbakan Erdoğan kendisine yine bir yel değirmeni bulmuş ve onunla savaşacak. Sonuçta tabi ki yenilecek. Seçimler yaklaşıyor, yine mağdurları oynayacak anlaşılan...  

 

Sinan El / Amasya