Bundan yıllar önce üniversite sıralarında ders dinlerken hocamız Ahmet Rıfat Güzey (ARG) siyasi konulara giriyor ve öğrencilere dönerek “Ben siyaset yapmayı sevmem. Oy verecekseniz bir partiye, onun önce amblemine bakın. Maddiyat ifade eden bir amblem taşıyorsa, o partiden uzak durun. Örneğin At, ampul gibiyse logosu, onlara oy vermeyin. Ancak manevi bir simgesi varsa partinin, örneğin hilal gibi; o partiye oy verebilirsiniz” diyor. Ardından da yine “Bakın, ben derste siyaset yapmayı hiç sevmem” diye ilave ediyor.
Yukarıdaki hocamızın lakırtısını okuduğunuzda siz da benim gibi inanmışsınızdır. Bu hocanın partiyle ya da siyasetle ilgisi olabilir mi? Hocamız maddiyattan ve maneviyattan bahsetmiş. Oy vermeyin dediği partinin Ak Parti, oy verin dediği partinin de MHP olduğunu anlayamadık(!). Çünkü biz çok safız.
Konuyu dallandırıp budaklandırmadan asıl anlatmak istediğime gelecektim ancak bir anımı da dile getirerek ARG hocamızı yad etmek istedim.
Üniversitedeki öğrencilerin çok saf olduğu gibi, Türk halkı da çok saf. Özellikle bu akşam ATV’de yayınlanan bir dizi var. Karadayı isimli diziyi kast ediyorum. Çok izlenen bir dizi. Benim de nacizane izlediğim tek dizi diyebilirim. Dizide dikkatimi çeken önemli bir nokta var. İnsanları saf yerine koyan, RTÜK’ü de uyutan bir hamle. Dizide özellikle kabadayılar çok küfürlü konuşuyor. Ancak ne dediklerini kimse anlamıyor(!). Çünkü tam küfrün olduğu 1 saniyelik bölümü BİİP’liyor dizi yapımcıları ya da kanal yöneticileri. Örneğin, geçtiğimiz bölümlerden birinde diyor ki oyuncu: “Senin ananı avradını BİİP”, diğeri "o.. BİİP Çocuğu", başka bir oyuncu da "Sizin sülalenizi BEEP" diyor. "Ne demek istedi bu oyuncular acaba" diye kafamızı iki elimizin arasına alıp düşünüyoruz(!). Yasak olduğu ve BİP'leneceği bilindiği halde, neden küfürler diziye hala konuluyor? sigara yasağından sonra dizilerde sigara göreniniz var mı?
Kardeş Payı dizisinde küfür gırla gidiyor. İnternette yayınlanan bölümler özellikle “Sansürsüz, Küfürlü” olarak etiketleniyor, izleyicinin bir şekilde o küfürleri işitmesi sağlanıyor.
Karagül adlı dizi, aile içindeki geçimsizliği, ihaneti anlatan bir acaip dizi. Dizinin çekildiği yerin de Abdullah Öcalan’ın memleketi Halfeti olması içimi kemirip duruyor.
Adnan Oktar’ın başına topladığı ve genelevleri andıran bir ortamda dini sohbet yapması ve RTÜK’ün buna göz yumması da bir istisna mı?
Kültürüne bağlı, muhafazakar, ahlaklı olan Türk milleti, dizilerle ve planlı programlarla bir yerlere mi getirilmeye çalışılıyor dersiniz? “Biz safız, anlamayız” demeyin. Artık uyanma vakti.
