
Davutoğlu, Bahçeli’ye “Keşke gitmişken Tuncelili vatandaşlarla da kucaklaşsaydı” dedi.
Geçtiğimiz Salı günü grup toplantısında Başbakan Ahmet Davutğlu belki de Türk siyasi tarihinin en sorumsuz açıklamasını yaptı ve Bahçeli’ye meydan okudu. Sanki Tunceli Türkiye’nin bir vilayeti değil de başka bir ülkenin toprağı gibi gördüğünü ortaya koydu. Bölücülerin ekmeğine yağ sürmekten farksız olan çağrıda Davutoğlu “Cesareti varsa Tunceli’ye gidersin, bu sözleri oradakilere söylersin” dedi.
Devlet Bahçeli bugün için ziyaret gerçekleştireceğini duyurdu. Bahçeli bugün Tunceli’ye gitti ve Valilik meydanında açıklama yaptı. Bahçeli: “1937-38 hadiseleri isyandır ve bu isyana katılanlar bölücü teröristlerdir” dedi. Yanlış mı? Ya da yanlış olsa da bunu devleti yönetenlerin kamuoyu önünde haykırması ne kadar doğru? Yarın Ermeniler de çıkıp “Sizin devletiniz kendi halkını katletmeye alışmış. Bakın devleti yönetenleriniz itiraf etti ve özür diledi. 1915 yılında da Ermeniler katledildi, soykırım oldu” derse, kim nasıl bir cevap verecek?
“Kol kırılır, yen içinde kalır” diye bir sözümüz var. Yapılanın yanlış ya da doğru olduğunu tartışmıyorum. Devletimizin yaptığı yüzlerce yanlış var. Bunun hepsi için özür dilemezken, kabuk bağlamış bir yarayı tekrar kaşımak da neyin nesi? 301 vatandaşımız daha dün maden ocağında can verdi. Devletin burada kabahati yok mu? Kim özür diledi? Özrü bırakın, müfettişlerin yargılanmasına bile izin vermedi Çalışma Bakanı Çelik. Siz tutmuş 1937 yılında yaşanmış, tarih lmuş olayları gündeme getiriyorsunuz.
Her şeyi olumlu düşünmek lazım ama yine de şöyle olduğunu hayal edelim. Bugünkü Tunceli ziyaretinde Bahçeli’ye suikast düzenlense ve Bahçeli ölseydi. Bunun sorumlusu kim olurdu? Sonrasında ülkede çıkacak kargaşanın mesuliyetini kim alacaktı? Tunceli’yi sanki başka bir ülkenin vilayeti ya da Kürdistan’a bağlı bir bölge gibi gösterip, Başbakan’ın; “Cesaretin varsa git” demesi, oradakileri Türk toplumundan ayrıştırmak değil de nedir?
“Başbakan” dediğin,devlet adamı gibi düşünür. Sokak çocuğu gibi, düşündüğünü haykırmaz. Diline geleni söylemez.