
Bir Türk olarak milli sinemamız Türk Sineması'nın gelişmesini o kadar istiyorum ki.. Sinemaya gidince Varner Bros, 20th Century Fox gibi yapım şirketlerini görmek yerine yerli bir yapım amblemini görmek istiyorum. Ama nedense bize Hollywood filmlerini empoze ettikleri gibi, bizim yapımcılar da bizi ABD filmlerine yönlendiriyor.
Amerikalılar Testere adında bir fil yapıyor, bizimkiler de Destere diye saçma sapan, uyduruk bir film yapıyorlar. Hint filmlerinden Black filmi birebir kopya ediliyor.
Şunu da açıklayayım. Türk filmleri bile onlarca kez kopya edilmiş. Birebir aynı seneryoyla çekilmiş filmlerin içinde 3. karakterlerin bile aynı olduğu filmler var. Senaryo yoksunu Yeşilçam'ın kopya filmlerininde oynayan başrolleri aklıma geldiği kadar yazayım..
Ferdi Tayfur, Ümit Besen, Cüneyt Arkın, Cengiz Kurtoğlu, Hakan Taşıyan, İbrahim Erkal ve Orhan Gencebay gibi isimlerin bir tek senaryoyu defalarca oynadığına şahit oldum. Böyle bir sinema filmi çekim anlayışı olabilir mi? Google bile internet sitelerini üs sıralarda çıkarmak için özgün olmasına dikkat ediyor. Özgün değilse içerik aşağılara atıyor.
Biz Google gibi yapmamışız. Birbirini kopya eden filmleri de baştacı etmişiz, dışarıdan araklanan filmleri de.. Yapımcı firmalar da bakmış ki ne verseler yiyoruz, hiç rahatlarını bozmamışlar.
Hindistan, sinema sektöründe Hollywood'a meydan okumaya başladı. Bundan yıllar önce Sayın Erdoğan Hindistan'a bir gezi yapmış ve orada yaptığı görüşmeler sonunda Bollywood ile Yeşilçam'ın işbirliği yapacağını duyurmuştu. Açıklamalar havada kaldı. Birkaç şirket İstanbul ve Antalya'da film çekmek için gelse de, gerekli teşvik yapılamadığından daha ileriye gitmemiştir.
Amerika'dan tuttuğunu getiren Acun Ilıcalı, Hintli aktörlere de teklif yapmayı düşünür mü bilinmez ama biz bu gidişle, 2.sınıf Hollywood filmlerini izleyip, çakma Türk filmerini baş tacı etmeye devam ederiz.
Rafi Atamer