“Kime göre” diye bir söz vardır ya. Bakış açısı da denebilir buna. Bazılarına göre, bazı durumlar farklılık gösterebilir. Anlatacağım durum da kişiden kişiye değişiklik gösterebilecek türden.
4 Eski Bakan ile ilgili konuşuyorum tabi ki.
O kadar masum bakanları, yolsuzluk ve rüşvet ile itham etmeye utanmıyorlar da. Pırıl pırıl bakanlara, o çirkin iftiraları nasıl attıklarına anlam veremiyorum.
Çocuklarının evlerinde milyon dolarlar varmış. Paraları saymak için yatak odalarına para sayma makineleri koymuşlar. Ne yani olamaz mı? Tek milyonu olan, saygıdeğer bakanlarımızın çocukları mı? Koç’un da, Sabancı’nın da var milyonları. Neden gidip yakalamıyorsunuz o zaman?
Bir kere hakim karar da verdi. Onların hakkındaki iddialar düştü. Ne dediniz? Hangi hakim mi? Hangi hakim olacak ya. O suça bakan hakim. Bakan hakim derken yanlış anlamayın.
Sonuçta suçsuzlukları ortaya çıkınca, devletin el koyduğu paraları da faiziyle birlikte verilmedi mi? Hem de valizlerle, kameralar önünde teslim edilmedi mi? Daha ne ? masumiyetlerini daha nasıl ispat etsinler?
4 Eski bakan için sadece Ak Parti’nin vekillerinden oluşan 9 üye “Yüce Divan’a gerek yok. Suçları yok” demedi mi? Eee. Diğer üyelerin ne dediğinin ne önemi var? Onlar zaten paralelciydi. Nasıl oy verdiklerinin önemi yok.
Oylama yapıldı. Sonuçları okuyamadınız mı? Çoğunluk oluşmadı. “276 milletvekili Yüce Divan’a gitsinler” diyemedi. Demek ki suçları yok. Gitsin diyenler oldu. Onlar da paralelin tuzluklarıydı. Yani bakanlara yolsuzluk yaptı demeye insan utanır biraz. Hiç mi utanma duygunuz yok yahu?
Bakan 700 milyarlık saat takıyormuş. Bunu bile eleştiri konusu yaptılar ya. Allah ıslah etsin sizi emi. Koç’un da saati 7 milyarlıkmış. Bakanımızın taktığı saatin fiyatı Koç’un saatinden 100 kat daha pahalı olmuş çok mu?
Bir de asgari ücretle kıyaslıyorlar o saati. Bakanımızla asgari ücretle çalışanı kıyaslıyorlar ya. 800 kişinin 1 ay çalışıp da kazandığı paraya bir saat almış bakanımız. Almasa mıydı yani?
Alıyorsa da çalışıyor ya. Çalıyorsa da hizmet ediyor ya. Biz ona bakalım.(!)
