O yıllarda üniversite’ye devam ediyorum. Geçim derdi ya da ekonomik kazanç gibi bir sorunum olmadığından siyasetle ilgileniyorum. Osmanlı ile ilgili hamasi romanlar, fikir yazıları ve Türkiye’nin bölgesinde adaleti sağlayacak büyük bir devlet olabilmesinin önünde dış mihrakların olduğunu iddia eden komplo teorileriyle dolu kitapları sıkça okuyorum.
İdolüm Tayyip Erdoğan
1195 yılıydı sanırım. Memleketime gelmişti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. Ben, durur muyum? Dayağı göze aldım ve şehre indim. Pazar günü Isuzu marka minibüsün üzerinden konuşan Erdoğan’ı hayranlıkla izledim. Bir arkadaşım daha vardı yanımda. Erdoğan ile ilk kez o mitingten sonra konuştum. “Siz bu ülkenin başına geçerseniz, adalet o zaman gelir. Askeri ve siyasi vesayeti siz kırarsınız” dedim. Şimdinin Cumhurbaşkanı olan Erdoğan “İnşallah, kardeşim” dedi umutvar bir yüz ifadesiyle.
O gün gözüme uyku girmedi. İdolüm olan isimle konuştum. Söylemek istediklerimi söyledim. İnsan hayatta başka ne isterdi ki..
Ve Erdoğan gücün zirvesinde.
Umutların bağlandığı o isim şimdi tüm güçleri eline almış durumda. 13 yıldır ülkeyi yönetiyor. Kraldan daha güçlü. Askeriye’nin başına gelecek ismi, TBMM Başkanı’nı, Cumhurbaşkanı’nın bile kim olacağına kendisi karar veriyordu. Bu kadar güç de kesmedi onu. Amerikan Başkanı’nın nasıl forsu var.. Benim de olmalı. Fors derken Cumhurbaşkanlığı’nın 16 yıldızlı forsundan bahsetmiyorum. Prestij bakımından, ABD Başkanı ile kıyasladı kendisini. Neyim eksik? Diye sordu sonra. Eksik olan bir şeyi yoktu. Halk tarafından da seviliyordu. O zaman Başkan da olabilirdi. Türkiye Başkanı sıfatını alabilmek için ülkenin tüm dengelerini değiştirmeyi göze aldı. Sınırlarımız adeta yolgeçen hanına döndü. Başkan olabilmek için yapılan adaletsizlikler, ülkede adalete güveni de diplere çekti. Artık herkes kendi adaletini kendisi sağlıyor. Ne Hakim’e, be de polise güven kalmadı.
Umut ettiğim Erdoğan tablosu böyle değildi.
Hiç bir farkı yokmuş! Hatta..
Eleştirdiğimiz Demirel’den, Ecevit’ten Erdoğan’ın bir farkı yokmuş. Hatta onlarda bu kadar güç hırsı yoktu. Erdoğan’da hem ego var hem de hırs. Yani devlet adamında hiç olmaması gereken sıfatlar.
Hak’tan hayırlısı diyelim..