Bundan 100 yıl öncesi. 1.Dünya Savaşı’nda hastalanmış bir adam olarak isimlendirilen Osmanlı Devleti’ni tamamen yok etmek için yedi düvel bir araya geldi. Dünyayı karşısına alan Türkler yılmadı, korkmadı. Topraklarından bir karışını bile düşmana vermemek için canlarını hiçe saydılar.
Daha çocuk yaştaki askerler birer, ikişer şehit oldular. Öğrenciler okulu bırakıp mevzilere koştular. Onlar için tek gerçek vardı o da vatan savunması. Bu yolda hiç tereddüt etmeden cepheye gittiler. Birçoğu geri dönemedi.
Yokluk, kıtlık, açlık.. Tahmin bile edemeyeceğimiz zorlukları yaşadı atalarımız. Biz rahatça yaşayalım diye canlarını verdiler. Şanslı olanlar birkaç uzvunu kaybedip canlı olarak cepheden dönenlerdi. Düşmanlar bizi yok etmeye yemin etmişti. Türkleri dünya tarihinden sileceklerdi. Tüm planlarını bu doğrultuda yapmışlardı. Ama olmadı. Türkler yok edilemedi.
100 yıl önce hayatlarını vatan uğruna hiç düşünmeden feda eden atalarımızı bir düşünelim. Biz onların torunlarıyız. Vatanımız ne kadar umurumuzda? Topraklarımız hususunda ne kadar hassasız?
18 Mart günü olsun atalarımızı yad edelim. Yaşadığımız şu toprakların değerini bilelim.