Yaklaşık 8 aydır Haberler10 çatısı altında bulunan şanslı 11 kişiden biriyim. İlk defa köşemde yazmaya karar verdim. Öncelikle hangi konularda yazacağıma karar veremesem de, ilk yazımda tanışma faslı olsun istedim.
Hani okula ilk başladığınız gün, öğretmen ilk derste tanışma yaptırır. 2.derse geç gelir. 3.derste kendini anlatır. 4.derste şöyle bir derse başlayacak olur ve 5. ve 6. ders boş geçer, ilk günü böylece geçiştirir öğretmen ya. Biz de bundan böyle böyle yaparız.
Konumuz internet arkadaşlığı olsun. Muzdarip olduğum bu konuyu enine boyuna olmasa da en azından yüzeysel olarak işleyelim. Artık herkesin bir Facebook ve Twitter adresi var. Bu normal ancak, bir kızın Facebook'u olması pek normal değil hala. İnanın ilk facebook adresimi açtığımdan bu yana 18 bin küsür mesaj atılmış bana. Bugün şöyle bir baktım. yazılanları okudum, hepsini olmasa da. Yazan şahıs beni tanımıyor ama şunları yazıyor:
x: Selam canım naber?
y: Tanışalım mı?
z: Üff bugün ne sıkıcı bir gün değil mi?
Yani buraya yazsam düzeyin yerlere hatta yeraltına indiği mesajlar var. Ben normal olanlarını yazdım sadece. Siz tanımadığınız birine neden mesaj atarsınız? 11 ayda 18 bin mesaj neden atılır bir insana? Birkaç resmimi herkes gibi profilime eklemiştim. Tesadüfen google resimlere bakarken, kendi resmimin başkaları tarafından kullanıldığın gördüm. Resmimi almış biri ve ben şu kiiyim diye insanları kandırıyor. Ya biz hep eskiden çok medeniymişiz diye övünürüz ya. Önemli olan şimdi. Evet şimdi biz değil başkaları medeni. Yani biz medeniyetin gerisindeyiz artık.
Çarşıda gezinmeye korkuyorum artık. Normal giyimim bile bazı erkekler tarafından hayvani şekilde bakışlarla beni tedirgin etmeye yetiyor. Güya yüzde 98'i müslüman bir ülkede yaşıyoruz. Efendimiz, "Karşı cinse ilk bakışta günah yok, ancak ikinci bakışta yanarsınız" mealinde bizi uyarmamış mı? Hani müslümanlık nerde kaldı? Hele şunu da demeden geçemeyeceğim. Bizim memlekette oruç tutanlar iftarı beklemek için, çarşının en çok geçiş yapılan güzergahına oturur ve iftarı beklerler. Gelen geçeni de dikizleyerek tabiki. İşte bizim ibadet anlayışımız da böyle. Bu ne perhiz bu ne musakka..