Kırmızı et fiyatlarında yaşanan artış, alım gücü azalan tüketicinin kırmızı et tüketimini de azaltmasına neden oldu. Son dönemde en tenha dönemlerini yaşayan zincir marketlerin kasap reyonları istihdam azaltırken reyondaki etlerin vakumlu ambalajlarda satılması dikkat çekti.
Ekonomim’den Hüseyin Gökçe’nin haberine göre, marketler bir yandan da kırmızı ette indirim kampanyalarıyla dikkat çekiyor. Geçtiğimiz haftalarda 350 liranın üzerinde satılan dana kıymanın kilosu bu hafta 300 liraya kadar geriledi. Dana kuşbaşının fiyatı ise 319 liraya indi. CarrefourSA Kategori Genel Müdür Yardımcısı Murat Dinçer son dönemde fiyatlarda yaşanan değişimle birlikte kırmızı et ve kanatlı eti arasındaki makasın açıldığını bunun da tüketici tercihlerinde kanatlı ete yönelimin artmasına neden olduğunu belirtiyor. Dinçer balık tüketimine olan talebin yükselmeye devam ettiğini vurguluyor.
Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng ise, son dönemde, üretimde yaşanan daralma ve tüketimdeki azalma eğilimi nedeniyle sektörde küçülme trendi gözlemlediklerini ifade etti. Bu küçülmenin kendi raflarına yansımadığını söyleyen Türüng, “Son iki yılın satışlarına baktığımızda tonaj bazında dana eti yüzde 12, kuzu eti ise yüzde 34 gibi dikkate değer bir büyüme göstermiştir” açıklamasını yaptı. Et tüketiminin yaygın olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ise kımızı ete ulaşamayan halkın sakatata yöneldiği belirtiliyor. Hayvan kesiminin çok azaldığına dikkat çeken Batman Elma Sokağındaki kasaplar sakatata ulaşmanın da eskisi kadar kolay olmadığını ancak talebin çok arttığını belirtiyorlar.
KÜÇÜK İŞLETMELER ÜRETİMDEN ÇEKİLİYOR
Bu eğilim hayvan varlığındaki azalıştan da gözlenebiliyor. Büyükbaş hayvan varlığı Haziran 2023 itibarıyla yılbaşına göre 336 bin adet azalarak 16 milyon 687 bine geriledi. Küçükbaş hayvan sayısı ise 2 milyon 991 adet azalarak 53 milyon 274 bine indi. Gelişmeleri değerlendiren Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, temel sebebin küçük işletmelerin üretimden çekilmesi olduğunu bildirdi. Tunç, ithalat yetkisine sahip büyük işletmelerin 120 liraya mal ettikleri hayvanları 220 liraya satıp kâr sağladığını, materyal bulmakta zorlanan yerli üreticilerin maliyetinin ise 200 liranın üzerinde olduğunu söyledi. Bülent Tunç, 2011 yılında hayvan başına 300 lira olan destek miktarının bugün 500 lira olduğunu kaydederken, o dönem destek ile 20 torba yem alınabilirken, bugün 1 torba yem bile alınamadığını vurguladı.
YERİ ÜRETİCİ PARA KAZANAMIYOR
Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç, tarımsal işletme yapılarının giderek değiştiğini, bunun da kırmızı et arzını olumsuz etkilediğini söyledi. Özellikle köy işletmelerinin ciddi ölçüde piyasadan çıkmaya ve hayvancılığın büyük işletmelerin eline geçmeye başladığını dile getiren Tunç, özellikle son 1 yıllık zaman diliminde tüketicinin alım gücündeki düşüşe bağlı olarak kırmızı et tüketiminin azaldığını aktardı. Sadece hayvansal ürünlerin fiyatı değil, asgari ücret dahil olmak üzere girdi maliyetlerinde de büyük artışlar yaşandığına vurgu yapan Bülent Tunç, canlı hayvan kg fiyatının 250 lira bandında olduğunu ancak üreticinin bu şartlarda para kazanamadığını kaydetti.
Besicilerin yurt içinde işletmeye koyacak canlı hayvan bulamadığını, bulunanların fiyatının da çok yüksek olduğunu bildiren Tunç, bu işten daha çok ithalatçıların para kazandığını söyledi. En az 200 baş ve üzeri hayvan varlığına sahip işletmelerin ithalat yapabildiğinin altını çizen Tunç, bunların maliyetinin 120 lira düzeyinde olduğunu, doğal olarak yerli üreticilerin ithal hayvanlarla rekabet edemediğini belirtti. Yerli üretici binbir zorlukla hayvan yetiştirmeye çalışırken, ithalatçıların sadece otel hizmeti vererek para kazandığını ifade eden Bülent Tunç, “Üstelik maliyetler çok farklı olmasına rağmen hayvanlar iç piyasaya aynı fiyata satılıyor” diye konuştu.
DESTEK MİKTARI 2011’DEN BU YANA DEĞİŞMEDİ
Hayvan başına verilen destek miktarı 2011 yılında 300 lira iken bugün sadece 500 lira olduğunun altını çizen Tunç, “Aradan 12 sene geçti. Biz ilk destek verildiğinde 300 liraya 20 torba yem alıyorduk, şimdi bir torba yem bile alamıyoruz” dedi. Küçük işletmelerin üretimde kalabilmesi için destek miktarının mutlaka artırılması gerektiğini söyleyen Bülent Tunç, “Küçük işletmeler spekülatif hareket yapamıyor bile. Bunlara verilen destek miktarı artırılmalı. Küçük işletmeler de piyasadan çekilirse, iş tamamen büyüklerin elinde olacak. O zaman da bugünleri bile ararız” ifadelerini kullandı. Tunç, küçük işletmeler piyasadan çekilince meralarda otlama olmadığı zaman oraların da kıraçlaştığını, bunun da hayvancılık için ayrı bir tehlike unsuru olduğunu dile getirdi.
BEYAZ ET TALEBİNDE ANORMAL DEĞİŞİM YOK
Kırmızı ette azalan talebin, beyaz ete de yönelmediği kaydediliyor. Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESDBİR) Başkanı Naci Kaplan, talepte anormal bir değişim olmadığını söyledi. Kırmızı ette oluşan boşluğun beyaz ete yönelmesini beklediklerini ancak iç piyasada tüketim artışının yüzde 2-3 gibi sınırlı düzeyde gerçekleştiğini vurgulayan Kaplan, beyaz et fi yatlarının da düşük kaldığını belirtti. Gelişmiş ülkelerde kırmızı et ile beyaz et arasındaki fi yat farkının 1’e 3 olduğunu dile getiren Naci Kaplan, “Bugün bütün tavuk eti 60 lira civarındayken, en ucuz kırmızı et fi yatı 300 liranın üzerinde” diye konuştu.
FİYATLAR ARTMADI ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı ise, pandemiden sonra üreticilerin girdi ve enerji maliyetleri çok yükseldiğini, bununla birlikte kasapların da işçilik ve kira maliyetlerinin büyük oranda artığını vurgulayarak, “Kasaplar olarak bizler aracıyız ve bu maliyetler nedeniyle kasaplar da mağdur. Tüm bu maliyet artışlarına rağmen et fi yatları pandemiden bu yana toplamda yüzde 110 arttı, bu haliyle belki de fi yatı en az artan temel gıda maddesi et. Aslında bizim fi yatlarımız çok artmadı ama halkın alım gücü düştü” dedi.