Son yıllarda, pandemi sonrası artan ekonomik ve sosyal nedenlerle Avrupa’ya göç eden Türklerin sayısında belirgin bir artış yaşandı. Almanya gibi ülkeler, özellikle sağlık çalışanları, mühendisler ve teknik elemanlar için cazip iş fırsatları sunuyor. Ancak Avrupa’ya yerleşmek ve burada bir hayat kurmak, zorlu bir süreci de beraberinde getiriyor. Avrupa’da yaşamayı düşünenler ve yeni bir hayat kurmayı planlayanlar, karşılaşabilecekleri sıkıntıları göz önünde bulundurmalıdır. Bu yazıda, gurbetçilerin en çok şikayet ettiği konuları detaylı bir şekilde ele alıyoruz.
1. Uzun Çalışma Saatleri ve Yüksek İş Yoğunluğu
Avrupa’da çalışmaya başlayan Türklerin en sık dile getirdiği sorunlardan biri, uzun çalışma saatleri ve yoğun iş temposudur. Özellikle Almanya’da bu konuya dair yayımlanan makalelerde, göçmen işçilerin uzun mesai saatlerinden şikayetçi oldukları sıkça dile getirilmektedir. Sağlık sektörü, bu konuda öne çıkan bir alan. Hemşireler, doktorlar ve diğer sağlık çalışanları, hastanelerdeki personel eksikliği nedeniyle hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorlayıcı şartlarla karşı karşıya kalıyor. Bunun yanı sıra, çalışma ortamında dil bariyeri gibi ek zorluklar da süreci daha karmaşık hale getiriyor.
2. Almanca Dil Zorluğu ve Yeminli Tercüme Gerekliliği
Avrupa’ya göç eden Türkler için dil sorunu, en büyük engellerden biri olmaya devam ediyor. Almanca, Türkler için oldukça karmaşık bir dil olarak görülüyor. Birçok Türk vatandaşının İngilizceye daha yatkın olduğu bilinse de Almanya gibi ülkelerde, günlük hayat ve iş hayatında Almanca bilgisi büyük önem taşıyor. Dil bariyerini aşmak için verilen yoğun çaba, gurbetçilerin enerji ve zamanını tüketebiliyor. Ayrıca, resmi işlemler sırasında sıkça karşılaşılan yeminli tercüme ihtiyacı, ayrı bir maliyet ve zorluk kaynağıdır. Özellikle oturum izni, çalışma izni ve diğer belgelerin hazırlanması sırasında yeminli tercümanlara başvurmak, süreci hem uzatmakta hem de pahalı hale getirmektedir.
3. Kültürel Uyum Sorunları ve Sosyal Hayat
Türkiye’de özellikle büyük şehirlerde yaşayan insanlar, hareketli ve sosyal bir yaşam tarzına alışkındır. Ancak Avrupa’ya taşınan Türkler, burada daha sakin ve bireysel bir hayat tarzıyla karşılaşmaktadır. Avrupa’da eğlence mekanları, sosyal etkinlikler ve günlük yaşamın temposu, Türkiye’deki kadar yoğun değildir. Birçok Türk, sabah erken saatlerde başlayan ve gece geç saatlere kadar devam eden dinamik yaşam tarzını Avrupa’da sürdüremediği için uyum sağlamakta zorlanmaktadır. Bu durum, yalnızlık hissi ve kültürel farklılıklardan doğan uyumsuzluk problemlerine yol açabilmektedir.
4. Oturum ve Resmi İşlemlerin Karmaşıklığı
Avrupa’da yaşamak isteyenlerin karşılaştığı bir diğer önemli zorluk, oturum ve çalışma izni gibi resmi işlemlerin karmaşıklığıdır. Almanya’ya yerleşmek isteyen bir kişi, öncelikle kendisini tanıtıcı evraklarını hazırlamalıdır. Bu evraklar genellikle almanca tercüme edilmiş ve yeminli tercüman onaylı olmalıdır. Ancak bu işlemler, hem uzun süren bir prosedür gerektirir hem de ciddi maliyetlere yol açar. Vize başvuruları, denklik işlemleri ve diğer resmi süreçler sırasında yaşanan yoğun bürokrasi, gurbetçilerin sabrını zorlayabilir. Buna ek olarak, Avrupa’daki yasal mevzuatın karmaşıklığı, süreci daha da zor hale getirebilmektedir.
5. Ekonomik Zorluklar ve Yüksek Yaşam Maliyetleri
Her ne kadar Avrupa, daha yüksek maaşlar sunan bir bölge olarak görülse de yaşam maliyetleri de bir o kadar yüksektir. Özellikle büyük şehirlerde kira fiyatları, ulaşım giderleri ve temel ihtiyaçlar, maaşların büyük bir kısmını tüketmektedir. Yeni bir hayata başlamak için gerekli olan başlangıç maliyetleri de göz önüne alındığında, ekonomik anlamda zor bir süreç yaşanabilmektedir. Türk gurbetçiler, birikimlerini hızlı bir şekilde tüketebileceği bu ortamda, maddi olarak planlı hareket etmelidir.
6. Sosyal Çevre ve Aile Özlemi
Avrupa’ya taşınan Türklerin bir diğer önemli sıkıntısı, sosyal çevreden uzak kalmak ve aile özlemidir. Türkiye’deki sıcak ve samimi sosyal ilişkiler, Avrupa’daki bireysel yaşam tarzıyla büyük bir tezat oluşturur. Özellikle ilk yıllarda yeni arkadaşlıklar kurmakta zorlanan gurbetçiler, yalnızlık hissiyle baş etmek durumunda kalabilir. Aileden ve arkadaşlardan uzak kalmak, gurbet hayatının en zorlu yönlerinden biri olarak öne çıkar.
Umutlar ve Gerçekler
Avrupa’ya göç etmek ve burada yeni bir hayat kurmak, birçok avantajı beraberinde getirse de zorlu bir süreci de içerir. Uzun çalışma saatleri, dil bariyeri, kültürel uyum sorunları, oturum işlemlerinin karmaşıklığı ve ekonomik zorluklar, gurbetçilerin sıklıkla karşılaştığı problemlerdir. Bu nedenle, Avrupa’da yaşamayı düşünenlerin iyi bir hazırlık yapması, süreç hakkında bilgi sahibi olması ve gerekirse profesyonel yardım alması son derece önemlidir. Yurtdışında başarılı bir hayat kurmak isteyenler için planlama ve sabır, başarının anahtarlarıdır.