Elektrikli scooter ve dijital mikromobilite uygulamaları için gerekli olan e-ulaşım lisansı, yasal faaliyet yürütmenin temel şartlarından biri haline geldi.
E-ulaşım lisansı nedir, neden gereklidir?
Son yıllarda özellikle büyük şehirlerde yaygınlaşan elektrikli scooter, e-bisiklet ve benzeri mikromobilite araçları, ulaşım alışkanlıklarında ciddi bir dönüşüme yol açtı. Bu dönüşümle birlikte, Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda hayata geçirilen e-ulaşım lisansı, bu sistemlerin yasal zeminde faaliyet göstermesini sağlayan temel düzenlemelerden biri olarak öne çıkıyor.
E-ulaşım lisansı, belediye sınırları içinde elektrikli scooter gibi bireysel ulaşım araçlarını dijital uygulama yoluyla kiralama hizmeti sunan işletmelerin faaliyet gösterebilmesi için gerekli olan resmi izin belgesidir. Bu lisans olmadan herhangi bir uygulamanın veya girişimin, şehir içinde elektrikli araç kiralama hizmeti sunması yasal olarak mümkün değildir. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde bu lisansın denetimi daha sıkı bir şekilde yürütülmekte.
Hangi işletmeler e-ulaşım lisansına ihtiyaç duyar?
Mikromobilite girişimleri, mobil uygulama geliştiricileri, dijital ulaşım platformları ve şehir içi taşıma hizmeti sağlayan özel firmalar, bu lisansı almakla yükümlüdür. Bu kapsamda, kullanıcıların mobil uygulamalar üzerinden eriştiği elektrikli scooter, e-bisiklet veya benzeri kişisel taşıma araçlarını sunan tüm şirketler, e-ulaşım yönetmeliği hükümlerine göre lisanslandırılmak zorundadır.
Lisans, yalnızca araçların teknik uygunluğunu değil; aynı zamanda uygulamanın güvenlik, kullanıcı verisi işleme, sigorta, bakım ve acil müdahale prosedürlerini de kapsar. Böylece hem kullanıcı güvenliği sağlanır hem de şehir trafiği üzerindeki etkiler denetim altına alınır.
Lisans süreci nasıl işliyor?
E-ulaşım lisansı başvurusu, ilgili şehirdeki büyükşehir belediyesi veya yetkili ulaşım koordinasyon birimi üzerinden gerçekleştirilir. Şirketlerin, başvuru sırasında teknik belgeler, araç envanteri, bakım planları, GPS takip sistemleri ve sigorta poliçeleri gibi detaylı dokümantasyon sunması beklenir.
Ayrıca, sistemin dijital altyapısının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından belirlenen standartlara uygun olması gerekir. Lisans alındıktan sonra, şirketler düzenli raporlama yapmakla yükümlüdür ve belirlenen kuralların ihlali halinde lisans iptal edilebilir.
E-ulaşım lisansı olmayan uygulamalar ne gibi riskler taşır?
Lisanssız şekilde faaliyet gösteren uygulamalar ciddi yaptırımlarla karşılaşabilir. Hem işletme hem de kullanıcı açısından risk oluşturan bu durum, şu sonuçları doğurabilir:
- Uygulamanın belediye kararıyla şehir içi kullanımı yasaklanabilir.
- Cihazlar toplatılabilir veya depolara kaldırılabilir.
- Kullanıcı verilerinin güvencesi sağlanamayabilir.
- Sigorta kapsamında olmayan kazalarda hem kullanıcı hem şirket ciddi hukuki sorumluluklarla karşılaşabilir.
Bu nedenle Martı, BinBin, Hop gibi büyük mikromobilite şirketleri e-ulaşım lisansı edinmiş durumdadır. Özellikle son dönemde yaşanan bazı davalarda, lisansın hukuki süreçlerde şirket lehine koruyucu rol oynadığı görülmüştür.
E-ulaşım lisansı neden önemlidir?
E-ulaşım lisansı, hem düzenleyici kurumların denetimini kolaylaştırır hem de sektöre giriş yapmak isteyen girişimciler için belirli bir standart oluşturur. Aynı zamanda şehirlerdeki ulaşım sisteminin daha güvenli, verimli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına katkı sağlar.
Küresel mikromobilite pazarının büyümesiyle birlikte, Türkiye’deki şehir içi ulaşım sisteminde e-ulaşım lisansı kavramının daha fazla ön plana çıkacağı ve rekabeti şekillendiren bir unsur haline geleceği öngörülüyor.