Pazarlama ve iş dünyasını bir araya getiren, iş dünyasının etkin liderleri ile ilham veren ünlü isimlerin katıldığı ve “Sürdürülebilir İş- Sürdürülebilir Dünya” temasıyla düzenlenen Global Marketing Summit 2023 İstanbul’da başladı. Etkinliğin açılışında konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, dünyadaki ekonomik düzenin ve iş yapma modellerinin sürdürülebilir olmadığını aktardı. Bolat, sürdürülebilir bir pazarlamanın yenilikçi olmanın yanı sıra, ancak iş ahlakına bağlı kalarak, devamlılığı sağlayarak, verimliliği artırarak, rekabet ederek, optimum kaynak kullanımını sağlayarak, israftan kaçınarak, doğayı ve çevreyi koruyarak ve sosyal sorumluluk projeleri geliştirerek sağlanabileceğini söyledi.
“Gelecek nesillerin ihtiyacı unutulmasın”
Sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk bilincinin işletmeler için giderek bir mecburiyet haline geldiği gibi, prestij ve toplumsal meşruiyet de sağladığını ifade eden Bolat, küresel sürdürülebilirlik ve toplumsal refahın sağlanmasına yönelik olarak iş dünyasında ortak bir vizyon oluşturmanın mümkün olduğunu aktardı. Bakan Bolat, pazarlamanın “yıkıcı rekabet” üzerinde yükselmemesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşırı kar güdüsü toplum ve çevreye karşı sorumluluk duygusunun önüne geçmemeli. Toplumsal ve ahlaki değerler pazarlama anlayışının temel ayaklarından biri olmalı.
Pazarlama, tüketici refahını ve memnuniyetini öncelemenin yanında, toplumsal faydayı gözeten, doğaya karşı duyarlı ve çeşitli sosyal sorumluluk projelerini geliştiren bir anlayışta olmalı. İşletmelerin belli değerleri de olmalıdır. Firmaların sadece para ve daha çok kazanmak, ürün veya hizmet satmak değil, aynı zamanda ülke ve toplum sorunlarına çözüm bulmayla da ilgili olmaları beklenmektedir. Bugünkü neslin ihtiyaçları karşılanırken, gelecek nesillerin ihtiyaçları da unutulmamalıdır.”
“Alışveriş alışkanlıkları Kovid-19 ile değişti”
Ömer Bolat, Kovid-19 salgınının tüketim alışkanlıkları ve tüketici davranışlarının yanında pazarlama anlayışını da değiştirdiğini kaydetti. Bolat sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef işin ahlaki tarafında bir dezenformasyona yol açtığı da söylenebilir. Bu süreçte, stokçuluk, başkalarının ürünlerine el koyma, fırsatçılık, tamahkârlık gibi kötücül anlayış ve uygulamalar, ticaret ahlakında ciddi zafiyetler maalesef oluşmuştur. Ahlaki kaygıları gözeten, toplumsal faydayı göz ardı etmeyen, çevreye duyarlı ve gelecek nesilleri ihmal etmeyen sürdürülebilir bir pazarlama anlayışı temenni ediyorum.
Öncelikle, ‘yalnız ben’, ‘hep ben’ diye asla demeden, ‘biz’, ‘hep birlikte’ ve ‘ülkemiz’ diyerek; empati yaparak, yani kendimizi karşımızdakinin yerinde düşünerek, karşılıklı saygı ve birlikte paylaşma değerlerine sahip çıkarak, yıkıcı rekabetle değil, rekabet ederken birlikte yaşama, ‘bu dünya hepimize yeter, gelecek nesillere borcumuzun olduğunu unutmamalıyız’ gibi temel değerler etrafında birleşmeliyiz.